Sobotta İnsan Anatomisi Atlas Türkçe 11. Baskı 4 Cilt

Sobotta İnsan Anatomisi Atlası
24. Almanca Baskının Önsözü
Johannes Sobotta Mayıs 1904’teki atlasının ilk edisyonunda şöyle yazar: ‘Uzun süreli kadavra diseksiyon dersi deneyimi, yazarı periferal sinir sistemi ve kan damarlarının illüstrasyonlarının öğrencilerin onları kadavralarda görmeye alışık oldukları şekilde gösterdiğinden, yani aynı yerdeki damarlar ve sinirleri beraber gösterdiğinden emin olmaya sevk etmiştir. Bununla birlikte, atlas, metinle dolu sayfalarla tüm sayfayı kaplayan diyagramlar arasında geçiş yapmaktadır. Diyagramlar atlastaki anahtar illüstrasyonları içerirken metinler – skeçler, şematik çizimler ve lejantlarla beraber – öğrencilerin kitabı diseksiyon salonunda kullanırken hızlıca aradıkları bilgiyi bulabilmelerini sağlayan kısa ve öz metinler içermektedir.’ Nasıl moda sürekli değişirse, öğrencilerin okuma ve çalışma alışkanlıkları da değişir. Multimedyanın yaygınlığı ve bilgi ve uyarıcıların hazır kullanılabilirliği elbette bu alışkanlıkların şimdiye kadarkinden çok daha hızlı değişmesinin ana sebepleridir. Yayıncılar ve yayınevleri bu gelişmeler ve öğrencilerin kullanmak istedikleri atlas ve ders kitapları için değişen beklentilerini takip etmeli ve içeriğin çevrim içi olarak erişilebilir olmasını da sağlamalıdır. Bir yayıncı, öğrencilerle yapılan röportajlar ve sistematik anketlerle birlikte, bazen öğrencilerin beklentilerini ders kitabı piyasasından da öğrenebilir. Tamamıyla kapsamlı olduğunu iddia eden detaylı ders kitapları, gittikçe daha fazla miktarda didaktik bir şekilde öğrencilerin – gerek tıp, gerek ortodonti, gerek biyomedikal bilim öğrencileri olsunlar – eğitimsel ihtiyaçlarını karşılayan ve dersleri ile sınavlarının konularını kapsayan ders kitapları için terk ediliyor. Benzer şekilde, ne kadar Sobotta İnsan Anatomisi gibi atlasların içindeki resimler gerçek diseksiyonların kesin natüralistik gösterimleriyle pek çok nesil doktoru ve tıbbi profesyoneli hayran ettiyse de bazen öğrenciler tarafından çok karmaşık ve detaylı olarak algılanıyor. Bunu fark edince ortaya bir atlasın – 100 yıllık gelenek ve 23 Alman edisyonunun ardından tutarlılık ve kalitenin nirengi noktası haline gelmiş – benzersiz karakteristik ve orijinalliğini kaybetmeden modern didaktik konseptleri uygulayabilmek için güçlü yönlerinin üstüne nasıl gidilebileceğini düşünme zorunluluğu çıkıyor. Eğitimsel sebeplerden dolayı, Sobotta İnsan Anatomisi Atlası’nın orijinal konseptini koruduk ve atlası ilk edisyondan beri olduğu haliyle – Genel Anatomi ve Musculoskeletal Sistem (1 ); İç Organlar (2); ve Kafa, Boyun ve Nöroanatomi (3) – yayınlamaya karar verdik. Ve önsözde bahsi geçen konsept, yani atlastaki resimleri açıklayıcı bir metinle bağdaştırmak, ne kadar demode olsa da, şimdi yeniden moda olmuştur – biz sadece bu konsepti modernleştirdik. Böylece, her resim öğrencileri gösterilmiş yapıyla tanıştırmak ve onlara bu spesifik diseksiyon ve gösterim şekillerinin o spesifik bölge için neden seçildiğini açıklamak için kısa bir açıklama metniyle tamamlanmıştır. Muhtelif illüstrasyonlar güncellenir ya da değiştirilirken özgün bölümler sistematik şekilde bugünün çalışma metotlarını takip edecek şekilde düzenlenmiştir. Bu yeni illüstrasyonların çoğu, innervasyon ve kan akışının kilit yollarını öğrenmeyi kolaylaştırmak için öğrenen kişinin bakış açısından tasarlanmıştır. Anatomik içeriğe ulaşımı kolaylaştırmak için kalın font kullanarak bir kısım var olan illüstrasyonu yeniden tasarlayıp işaret sayısını azalttık. Sayısız klinik pratik örnekleri (Klinik Notlar), yeni başlayanlara anatominin ilerideki profesyonel hayatları için ne kadar önemli olduğunu göstererek ve gelecek klinik eğitimlerinin davetkar bir izlenimini sunarak bir nebze ‘kuru’ bir konu olan anatomiyi en canlı ve en iyi halinde göstermektedir. Başka bir yeniden tasarlanmış özellik ise her bölüm için içeriği ve kilit konuları gösteren ve gerçek hayattan bir klinik vaka içeren birer tanıtıcı önsözdür. Bunun üstüne, her bölüm genelde sözel anatomi sınavlarında ve sınav testlerinde sorulan soruların bir derlemesiyle bitmektedir. 23’üncü edisyonda olduğu gibi, her bölüm her vücut bölgesinin embriyolojisine kısa bir giriş içermektedir.
Okuyucular iki şeye dikkat etmelidir:
1. Sobotta İnsan Anatomisi Atlas’ın 24’üncü edisyonu açıklayıcı bir ders kitabının yerini alamaz.
2. Eğitimsel bir konsept ne kadar iyi olursa olsun, öğrencilerin yine de pek çok saat yoğun bir şekilde çalışmaları gerekir – iyi bir konsept ancak bilgiyi daha erişilebilir hale getirebilir. Anatomi öğrenmek zor değildir, ama uzun zaman alır; bu zaman iyi kullanılmış zamandır çünkü herkes – hem doktor hem hasta – uzun vadede kazançlı çıkacaktır. Sobotta İnsan Anatomisi Atlas’ın 24üncü edisyonun hedefi sadece çalışmanızı kolaylaştırmak değil, aynı zamanda atlasın hem eğitim hayatınızda hem de sonrasındaki profesyonel hayatınızda tekrar tekrar elinize alıp danışmak isteyeceğiniz bir şey yapmak için çalışırken geçirdiğiniz zamanı ilgi çekici hale getirmektir.
Erlangen ve Münih, 2017 yazı,
İlk edisyonun yayınlanmasından tam olarak 113 yıl sonra
Friedrich Paulsen ve Jens Waschke
Sobotta İnsan Anatomisi Atlası
11. Türkçe Baskı Çeviri Önsözü
Sobotta’nın bu yeni baskısının hazırlanması ekip olarak bize yeniden büyük heyecan verdi. Bu baskıda her bölümün başında verilen öğrenme kazanımları ile okuyucuya yol gösterilmiştir. Yine bölüm başlarındaki minik senaryolarla zaten hep iç içe olduğumuz hasta ve hastalık kavramı ile öğrencilerimizin fakülte yaşantılarının yani meslek hayatlarının başında tanışmaları sağlanmıştır. Önceki baskıda da yer alan Klinik Notlar daha geniş hale getirilmiş, eserden yararlanacak olanlara her bir şekil ile ilgili ayrıntılı şekil altı yazıları ile şekillerin birbirlerinden bağımsız olarak da incelenebilmesi olanaklı kılınmıştır.
Bu kadar kapsamlı bir eseri oldukça kısa sayılabilecek bir sürede Türkçe Bilim Literatürüne kazandırmamızda Medipres Yayınevinin değerli yöneticisi Haşim Kıyıcı’nın ve çalışma arkadaşlarının emekleri yadsınamaz. Değerli meslektaşımız Doç. Dr. Simel Kendir’in redaksiyon konusundaki değerli katkılarına da minnettarız. Ayrıca yazım hataları konusunda özverili şekilde düzeltmelere yardım eden anabilim dalımız araştırma görevlileri Dr. Ali Can Korkmaz’a, Dr. Aybegüm Akın’a, Dr. Mehmet Yılmaz’a ve Dr. Kübra Akpınar’a teşekkür ederiz. Bu yeni baskının da Türk Tıp Ailesine yararlı olmasını dileriz.
Ankara, Eylül 2019,
Prof. Dr. S. Tuna Karahan